Hayatını Kur’an-ı Kerim yazarak geçiren Kayışzade Hafız Osman, bir Ramazan gecesi, teravih namazı kıldırırken rükuya vardığı sırada vefat etti. O, devrin padişahlarına hat hocalığı yaparken bile en küçük bir gurura, kibre kapılmamış, kısa bir sürede eriştiği şöhrete rağmen tevazu ve teslimiyetle yaşamıştı. Kırkiki yaşındayken bile yazdığı kur’an sadece Osmanlı Devleti sınırları içinde değil, diğer İslam ülkelerinde de defalarca basıldı. Bugün dahi okuduğumuz mukaddes kitabımızın bazıları Hafız Osman hattı ile yazılmıştır.
Şevket Rado Türk Hattatları isimli ve eserinde şunları kaydetmektedir: