Yıllardır birçok medeniyete ev sahipliği yapan, taş ve ahşap mimarisinin en güzel örneklerinin yer aldığı Hatay'da, Osmanlı ve Fransız mimari yapısındaki binalar, restorasyon çalışmalarıyla eski ihtişamına kavuşturulması için uzanacak elleri bekliyor.
HATAY - Dar sokakların kenarlarında bulunan ve bir dönem en görkemli binalar arasında yer alan 600 tescilli yapının kurtarılması için ise kentte sadece 3 restorasyon uzmanı bulunduğu bildirildi.
Restoratör Yüksek Mimar Ceren Emir, zor ve zahmetli bir meslek olan restoratörlükte ülke genelinde sıkıntı bulunduğunu belirterek, kentteki yapıların yıllardır kaderine terk edildiğini ve bu nedenle harabe bir görünümde olduğuna işaret ederek, ''Osmanlı ve Fransız mimari yapısındaki binaların kurtarılması için daha çok uzmana ihtiyaç var'' dedi.
Son yıllarda binalar konusunda eskiye bir dönüşüm olduğunu ifade eden Emir, bazı kişilerin bu evleri restore ettirerek, otel, lokanta olarak değerlendirmesinin yanı sıra konut olarak da kullandığını söyledi.
Bir binanın restorasyonunun yeniden yapmaktan daha zor olduğuna dikkati çeken Restoratör Yüksek Mimar Ceren Emir, şunları söyledi:
''Restorasyon yaparken, hem taş, hep ahşap ustası hem de iyi bir araştırmacı olmanız gerekiyor. Restore edeceğiniz binanın öncelikle tarihini çıkartıp kullanılan malzemeleri incelememiz lazım. Yapıyı restore ederken adeta dedektif gibi iyi bir araştırma yapmanız şart. Çünkü yapıyı aslına uygun olarak restore etmek ve aynı malzemeleri kullanmak zorundasınız. Bu nedenle işimiz yeni bir bina yapmaktan çok daha zor. Normal şartlarda, çok harabe olmayan bir binanın restorasyonu en az üç yıl sürüyor, oysa yeni bir bina bir yıl gibi kısa bir zamanda tamamlanabiliyor.''
Kentteki evlerin onarımını yapacak taş ve ahşap ustası bulmakta da zorlandıklarını anlatan Emir, bu işlemler için Konya, Gaziantep ve Kahramanmaraş gibi kentlerden eleman getirdiklerini söyledi.
İnternet kaynaklı
(AA)