RestoraTÜRK

  • Yazı boyutunu yükselt
  • Varsayılan yazı boyutu
  • Yazı boyutunu düşür
Paylaş

MESNEVİ'NİN İLK 18 BEYTİ

MESNEVÎ'NİN İLK 18 BEYTİ VE ANLAMI

Bişnev in ney çün hikâyet mîküned
Ez cüdâyîhâ şikâyet mîküned
 
Dinle, bu ney neler hikâyet eder, ayrılıklardan nasıl şikâyet eder.

Kez neyistân tâ merâ bübrîdeend
Ez nefîrem merd ü  zen nâlîdeend 
 
Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryâdımdan erkek ve kadın müteessir olmakta ve inlemektedir.

Sîne hâhem şerha şerha ez firâk
Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk
 
İştiyâk derdini şerhedebilmem için, ayrılık acılarıyle şerha şerhâ olmuş bir kalb isterim.

Herkesî kû dûr mand ez asl-ı hiş
Bâz cûyed rûzgâr-ı vasl-ı hîş
 
Aslından vatanından uzaklaşmış olan kimse, orada geçirmiş olduğu zamanı tekrar arar.

Men beher cem’iyyetî nâlân şüdem
Cüft-i bedhâlân ü hoşhâlân şüdem
 
Ben her cemiyette, her mecliste inledim durdum. Bedhâl (kötü huylu)olanlarla da, hoşhâl (iyi huylu) olanlarla da düşüp kalktım.

Herkesî ez zann-i hod şüd yâr-i men
Vez derûn-i men necüst esrâr-i men

Herkes kendi anlayışına göre benim yârim oldu. İçimdeki esrârıaraştırmadı.

Sırr-ı men ez nâle-i men dûr nist
Lîk çeşm-i gûşrâ an nûr nîst
 
Benim sırrım feryâdımdan uzak değildir. Lâkin her gözde onu görecek nûr, her kulakda onu işitecek kudret yoktur.

Ten zi cân ü cân zi ten mestûr nîst
Lîk kes râ dîd-i cân destûr nîst
 
Beden ruhdan, ruh bedenden gizli değildir. Lâkin herkesin rûhu görmesine ruhsat yoktur.

Âteşest în bang-i nây ü nîst bâd
Her ki în âteş nedâred nîst bâd
 
Şu neyin sesi âteşdir; havâ değildir. Her kimde bu âteş yoksa, o kimse yok olsun.

Âteş-i ıskest ke’nder ney fütâd
Cûşiş-i ışkest ke’nder mey fütâd
 
Neydeki âteş ile meydeki kabarış, hep aşk eseridir. 

Ney harîf-i herki ez yârî bürîd
Perdehâyeş perdehây-i mâ dirîd
 
Ney, yârinden ayrılmış olanın arkadaşıdır. Onun makam perdeleri, bizim nûrânî ve zulmânî perdelerimizi -yânî, vuslata mânî olan perdelerimizi- yırtmıştır.

Hem çü ney zehrî vü tiryâkî ki dîd
Hem çü ney dem sâz ü müştâkî ki dîd
 
Ney gibi hem zehir, hem panzehir; hem demsâz, hem müştâk bir şeyi kim görmüştür

Ney hadîs-i râh-i pür mîküned
Kıssahây-i ışk-ı mecnûn mîküned 

Ney, kanlı bir yoldan bahseder, Mecnûnâne aşkları hikâye eder.

Mahrem-î în hûş cüz bîhûş nist
Mer zebânrâ müşterî cüz gûş nîst
 
Dile kulakdan başka müşteri olmadığı gibi, mâneviyâtı idrâk etmeye de bîhûş olandan başka mahrem yoktur.
 
Der gam-î mâ rûzhâ bîgâh şüd
Rûzhâ bâ sûzhâ hemrâh şüd
 
Gamlı geçen günlerimiz uzadı ve sona ermesi gecikti. O günler, mahrûmiyyetten ve ayrılıktan hâssıl olan ateşlerle arkadaş oldu- yânî, ateşlerle, yanmalarla geçti.

Rûzhâ ger reft gû rev bâk nîst
Tû bimân ey ânki çün tû pâk nist
 
Günler geçip gittiyse varsın geçsin. Ey pâk ve mübârek olan insân-ı kâmil; hemen sen vâr ol!..

Herki cüz mâhî zi âbeş sîr şüd
Herki bîrûzîst rûzeş dîr şüd
 
Balıktan başkası onun suyuna kandı. Nasibsiz olanın da rızkı gecikti.

Der neyâbed hâl-i puhte hîç hâm
Pes sühan kûtâh bâyed vesselâm
 
Ham ervâh olanlar, pişkin ve yetişkin zevâtın hâlinden anlamazlar. O halde sözü kısa kesmek gerektir vesselâm.

 

Reklam
Mimarların Buluştuğu Adres
Giriş yaparak üyelerin sahip olduğu birçok bilgiden yararlanabilir ve RestoraTÜRK FORUM'da bütün herşeyi özgürce konuşabilirsiniz...

Hoşça vakit geçirmeniz dileğiyle...

Bu boyuttaki reklamlar için lütfen iletişime geçiniz.




***

kapat