RestoraTÜRK

  • Yazı boyutunu yükselt
  • Varsayılan yazı boyutu
  • Yazı boyutunu düşür
Paylaş

Güzel Sanatlar

Güzel Sanatlar Hakkında Bilgi - Güzel Sanatların Dalları - Güzel Sanatların Sınıflandırılması

Güzel sanatlar, güzellik ve zevkle ilgilenen sanatlar için kullanılır. Bu terim ilk defa Fransızcada beaux arts olarak, resim, heykel, baskı gibi görsel sanatları tanımlamak için kullanılmıştır. Günümüzde daha çok, klasik veya akademik sanatla bağlantılı olan geleneksel görsel sanatlar anlamına gelir.

Güzel sanatlar teriminin ortaya çıkışındaki motivasyon, resim, heykel gibi görsel sanat dallarını; tekstil, seramik gibi zanaat ve uygulamalı sanatlardan ayırmaktı. Buradaki "güzel", sanat eserinin niteliğini değil, disiplinin estetikle bağlantısını vurgulamak için kullanılmıştır. Günümüzde icra edilen ve sadece resim, heykel ve baskıyla kısıtlı olmayan modern ve çağdaş sanat eserleri için açıklayıcı ve kapsayıcı olmadığından, buna alternatif olarak görsel sanatlar tabiri kullanılmaktadır.

Devamını oku...
 

Müze Kart İle Tarihe Yolculuk

Müze Kart İle Tarihe Yolculuk

Müzekart, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına 20 TL karşılığında Bakanlığımıza bağlı müze ve örenyerlerini bir yıl boyunca herhangi bir süre veya sayı sınırı olmadan diledikleri kadar ziyaret etme imkanı sağlar.

Müze Kartı Nasıl Alırım

Müzekartınızı almak için fotoğraflı bir kimlik belgenizle birlikte Müzekart Satış Noktalarına başvurmanız yeterlidir.

Ayrıca ''www.muzekart.com'' adresine istenen bilgileri girerek kredi kartıyla da Müzekart başvurusu yapılabiliyor. Sistem onay aldıktan sonra kart, üç gün içinde kurye ile belirtilen adrese gönderiliyor.

Devamını oku...
 

Bursa - Bali Bey Hanı

Malkoçoğlu Bali Bey tarafından yaklaşık 500 yıl önce yaptırılmıştır.

Kapalıçarşı'daki ticari faaliyet için kent dışından gelen kafilelere hizmet etmesi amacıyla, çarşının karşısına, Gazi Timurtaş Paşa ve Okçu Baba Türbelerinin arasına yaptırılan üç katlı handa eski belgelere göre 64 oda bulunmaktadır. O dönemde vakıf olarak yaptırılan bu hanın gelirleri, Bali Bey'in Yenişehir'deki mescit ve imaretinin giderlerini karşılamaktadır.

Yapıldığı dönem için, şehrin plazası olarak nitelendirilebilecek olan Balibey Han'ın; 1950'li yıllarda bazı bölümlerinin sığınak, 1970'li yıllarda ise bir bölümünün kahvehane olarak kullanıldığı bilinmektedir.

Balibey Han'ın büyük bölümü günümüze kadar ayakta kalmıştır. Sadece Kırkmerdivenlerin yapılması sırasında kısmen yıkılmıştır. Bir de yola bakan bölümleri yıkılmıştır. Vakıflara ait olan han, restorasyon yapılması için belediyeye tahsis edilmiştir. 1692, 1634, 1748 tarihlerinde kısmi tamirler yapılmıştır.

Devamını oku...
 

Türk ve İslam Eserleri Müzesi

İSTANBUL TÜRK VE İSLAM ESERLERİ MÜZESİ

Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, Türk ve İslâm sanatı eserlerini topluca kapsayan ilk Türk müzesidir. 19. Yüzyılın sonunda başlayan kuruluş çalışmaları, 1913 yılında tamamlanmış ve müze, Mimar Sinan'ın en önemli yapılarından bir olan Süleymaniye Camii külliyesi içinde yer alan imaret binasında 1914'de "Evkaf-ı İslâmiye Müzesi" (İslâm Vakıfları Müzesi) adı ile ziyarete açılmıştır. Cumhuriyet'in ilanından sonra ise "Türk ve İslâm Eserleri Müzesi" adını almıştır.

Müze, Süleymaniye imaret binasından 1983 yılında, bugün içinde bulunduğu İbrahim Paşa Sarayı'na taşınmıştır. 16. Yüzyıl Osmanlı sivil mimarî örneklerinin en önemlilerinden olan İbrahim Paşa Sarayı, Roma Dönemine uzanan tarihî hipodrum'un kademeleri üzerinde yükselir. Kesin yapılış tarihi ve nedeni bilinmeyen bu bina, 1520'de Kanuni Sultan Süleyman tarafından kendisine 13 yıl sadrazamlık yapacak olan İbrahim Paşa'ya hediye edilmiştir.

Tarihlerin Topkapı Sarayı'ndan daha büyük ve görkemli olduğunu yazdığı İbrahim Paşa Sarayı, pek çok düğün, şenlik ve kutlamanın yanı sıra, karışık dönemler ve isyanlara da sahne olmuş, İbrahim Paşa'nın 1536'da öldürülmesinden sonra da aynı adla anılmış, başka sadrazamlarca da kullanılmış, kışla, elçilik sarayı, defterhane, mehterhane, dikimevi ve cezaevi gibi işlevler yüklenmiştir.

Devamını oku...
 

Osmanlılarda Minâre

OSMANLILARDA MİNÂRE

Yazının Sahibi; Ekrem Hakkı AYVERDİ

Müslümanların ilk yaptıklarından başlayıp, asır asır, devir devir minareleri ele almak, ebadını karşılaştırmak, kalınlığını, boyunu, posunu mukayese etmek, inşa tarzını, malzemesini, süsünü, ziynetini anlatmak uzun araştırmalar, ölçüler işi de olsa, yapılamaz bir şey değildir. Bu yolda, bir husisiyetinden tutarak yapılmış, ufak denemeler de vardır, ama kafi değildir.

Minare cansız bir taş sütunundan ibaret değildir. Nasıl cami hayat dolu bir varlık ise, deruni bir mana taşıyorsa, onun bir unsuru olan, minarenin de bu ifadede bir hissesi vardır. Bu hisse bazı haller ve diyarlarda azaltılmış, çoğaltılmış, fakat minareye hep büyük kıymet verilmiştir.

Minare bazı teşbihlerle anlatılmak istenmiştir. Semaya el kaldırıp niyaz eden kol ve ellere benzetmek de en yaygın olanıdır.

Bu, kemal-i hülusla yapılmış bir teşbih olabilir, fakat bizce noksandır. Minare asıl ibadet hariminin, caminin nefes borusudur. Minare havayı ciğerlere çeker gibi âbidleri cami kubbesi altına davet eder. İbadetin şevk ve ruhaniyetini manevi, sessiz dalgalar halinde dışarıya aktarır ve namazdan sonraki duada açılan eller gibi, vazifesini tamamlamış olanların kafilesine katılır, susar. İşte semaya kalkmış teşbihi bundan sonradır ki yerini bulmuş olur.

Devamını oku...
 

Donatello-Donato di Niccolo di Betto Bardi

Donatello-Donato di Niccolo di Betto Bardi (1386-1466)

15. yüzyılın en büyük heykelcisi olan Donatello Floransalı bir dokuma işçisinin oğluydu. Mer­merden ve tunçtan heykellerinin yanı sıra, ahşap oyma ve pişmiş toprak çalışmaları da bulunan sanatçı, aynı zamanda kuyumculuk, ressamlık ve mimarlık yaptı. İtalya'daki kili­selerde 500 yıl önce yapmış olduğu bezemeler bugün de eşsiz güzelliktedir. Donatello, Michelangelo ve Raffaello gibi büyük sanatçı­lar üzerinde de etkili oldu.

Donatello ilk eğitimine bir kuyumcunun yanında başladı. Daha sonra kentin en ünlü heykelcilerinden biri olan Lorenzo Ghiberti' nin atölyesine girdi ve birlikte Floransa'daki Vaftizhane'nin tunç kapı kabartmalarını yap­tılar. Daha sonra eskiçağ sanatının kalıntıları­nı incelemek üzere Roma'ya gitti. Dönüşte Rönesans döneminin ilk büyük boyutlu çıplak heykeli olan Davud'u (1408; Ulusal Müze, Floransa) yaptı.

Donatello'nun birçok heykeltraşlık eserleri arasında Davut heykeli, Gattamelata  anıtı, Floransa katedrali için hazırladığı Şarkıcılar Kürsüsü (Cantoria) anılmaya değer özellikte yapıtlarıdır.

Mimar Brunelleschi, Heykeltraş Donatello ve resim sanatcısı Massaccio XV.yy Toscana sanatının aynı sanat anlayışında birleşen üçlüsünü oluşturmaktadır.

(Toscana; Floransa'nın merkezidir, tartışma götürmez biçimde sanatın beşiği olarak kabul edilir. her kent ve şehir ayrı ayrı sanat abideleri ile doludur fakat Floransa bunların tümünün üzerindedir.)

Devamını oku...
 
  • «
  •  Başlangıç 
  •  Önceki 
  •  1 
  •  2 
  •  3 
  •  4 
  •  5 
  •  6 
  •  7 
  •  8 
  •  9 
  •  10 
  •  Sonraki 
  •  Son 
  • »


Sayfa 1 - 53

Reklam
Mimarların Buluştuğu Adres
Giriş yaparak üyelerin sahip olduğu birçok bilgiden yararlanabilir ve RestoraTÜRK FORUM'da bütün herşeyi özgürce konuşabilirsiniz...

Hoşça vakit geçirmeniz dileğiyle...

Bu boyuttaki reklamlar için lütfen iletişime geçiniz.




***

kapat