Maniyerizm'e Bakış
Yüksek Rönesans’ın yaşandığı 16.yy. içinde çok önemli bir hareket olarak karşımıza çıkan maniyerizm, Rönesans’ın klasik dönemindeki Raphael, Bramente, Correggio, Michelangelo gibi sanatçıların tarzını esas alan, İtalyanca “maniera“ sözcüğünden kaynaklanan ve Osmanlıca “tasannuculuk “ sözcüğüyle karşılanan terim “yapmacık, yapmacıklı üslup” anlamına gelir. Maniera’yı sözlük anlamı ile ele alırsak, teknik inceliklerleri büyük ustaların eserlerini, ruhsuz, anlam katmadan taklit etmek demektir. Maniyerizm ise taklitçilik anlamı taşır. Bir üslubun aşırılığa kaçan tarzda kullanılması anlamında da ifade edilir.
Maniyerizm Gotik’ten sonra uluslar arası nitelik taşıyan bir sanat üslubudur. Rönesans’a hem şekil, hem anlam bakımından karşıt bir hareket olarak Maniyerizm ’e sanat tarihçilerinin de reaksiyonları olmuştur. Maniyerizm’i bir devir üslubu olarak kabul edilen sanat tarihçilerine karşılık, bir o kadarı da sanat tarihinde Maniyerizm diye ayrı bir sanat devri taşımamaktadır. Kalsik tarihin akışı içinde çok kısa bir dönem, adeta bir andır. Bu bakımdan genel sanat tarihi yayınlarında bazen “Maniyerizm” diye bir devir ele alınmıştır.
Maniyerist üslubun temsilcisi olarak tanıtılan eserler bazı yayınlarda karşımıza yüksek veya geç Rönesans, bazılarında ise Barok üslubunun temsilcisi olarak çıkar.